Pulitzer Ödülü’nü iki kez almayı başarmış üç yazardan biri olan Booth Tarkington 'un kitabını tanıtmaktan şeref duyarım :)
Yayınevi ilk bu kitap için çıkıcak dediği günden beri büyük bir sabır ile çıkmasını bekliyordum. Ve Şu mübarek Ramazan ayında öyle bir çıktı ki sanırım tüm yazın okuyacağım diye dizdiğim listeyi altüst etti ve direk 1.sıraya geldi..
Bu öve öve bahsettiğim kitap ne mi ?
İşte kitabımızın Altın Bilek Yayınları 'ndan çıkan kapak resmi
Yayınevi ilk bu kitap için çıkıcak dediği günden beri büyük bir sabır ile çıkmasını bekliyordum. Ve Şu mübarek Ramazan ayında öyle bir çıktı ki sanırım tüm yazın okuyacağım diye dizdiğim listeyi altüst etti ve direk 1.sıraya geldi..
Bu öve öve bahsettiğim kitap ne mi ?
İşte kitabımızın Altın Bilek Yayınları 'ndan çıkan kapak resmi
ve Orjinal Kapak Resmi
Benim gibi orjinal kapak resmi taraftarı olan insana ''BU NEEEEE ! '' diye şoka uğrattığını söylemeden de geçemeyeceğim :)
bu arada Muhteşem Ambersonların filmi var izlemek isteyenler Tıklayınız
Kitabımızın konusu ;
Booth Tarkington, Amerika’nın sanayileşen toplumuna getirdiği eleştiriler ve insan ilişkileri konusundaki yüksek duyarlılığı bir araya getirdiği 50’ye yakın kitap yayınlamış ve Pulitzer Ödülü’nü iki kez almayı başarmış 3 yazardan biri olmuştur. Orson Welles tarafından senaryosu da yazılan bu kitap, 2 kez de filme uyarlanmıştır. Muhteşem Ambersonlar, yazarın en çok ilgi gören ve Pulitzer Ödülü almasını sağlayan romanıdır. Yazın kalitesi olarak çok üstün bir yerde görülen bu eser, özellikle başkahramanı George Amberson Minafer’in yaşadığı dramı ve yaşamındaki yıkıcı değişimi kucaklayabilmesini anlattığı enfes bölümleriyle, yüzbinlerce okurun kalbinde taht kurmuştur.
Güçlü ve zengin bir ailenin tek erkek çocuğu olarak oldukça şımarık ve başına buyruk yetiştirilen ve bilhassa annesi Isabel tarafından çok şımartılan Georgie, derin ama temkinli bir aşka tutulur. Bu sırada yaşamdaki durumu da tersine dönmeye başlar. Ailenin zamana ayak uyduramayışı ve giderek azalan gelirleri yanında, bir de miras kavgasının başlaması, ailenin sonunu hazırlamaktadır. Dedesi Albay Amberson’un vefatının ardından, borçlar yüzünden tüm mal varlığı satılır ve George ile halası kelimenin tam anlamıyla sokakta kalırlar. Yaşam, artık başka bir yüzünü göstermektedir onlara. Âşık olduğu kızın babası da kendi annesine âşıktır ve buna öyle bir tepki göstermiştir ki, aynı zamanda aile dostları da olan bu adamın yardımına gerçekten ihtiyacı olduğu halde gururuna yediremez ve aç kalmak pahasına, hep yaptığı gibi kafasının dikine gider. Bu asi genç, zamanla yaşamın bir kahramanı haline gelirken, bir yandan da tüm ülke ve ilişkiler de değişmektedir. Tüm eserleriyle yayın programımızda yer alacak olan Tarkington’ı seveceksiniz…
Keyifli okumalar dilerim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder