26 Eylül 2013 Perşembe

Tarryn Fisher - Fırsatçı Kitap Yorumum.. TAVSİYE KİTAPLARDAN...


Öncellikle duygularımı ifade edemeyeceğim bir kitapla karşı karşıya olduğumuzu belirtmeliyim. Bu kitabı okuyan herkes ama herkes kızımız Olivia'ya sinir olurken ben her zaman ki gibi ters olan biriyim  Baş karakterimiz Caleb ve Leah'a ( ki Leah gerçekten ölümü hak ediyor ) sinir oldum.

Üstte ki resimde de gördüğünüz gibi kitap harika bir üçlemeden oluşuyor ve ilk kitap Fırsatçı 
Aspendos Yayınevi 'nden çıktı . İlk kitabımız olan Fırsatçı (The Opportunist)- Olivia Baş bayan karakterimizin agzındandı , ikinci kitabımız (kasım -aralıkta çıkacağı haberi yayınevinden geldi )orjinal adı -Dirty Red - Leah 'ın ağzından , ve son kitabımız - Thief ise Baş erkek karakterimiz Caleb 'in agzından olacak. Final kitabı yani vurgun etkisi yaratacak. 


İşte kitaplarımızın yurtdışında ki kapak görselleri .. 

Fırsatçı kitabının benim fotoğraflarıma yansıması 




Şimdi Fırsatçı Kitabının Yorumu 

Açıkcası Aspendos Yayınevine karşı çok ön yargılıydım ve kitaplarını belki de bu yüzden okumak istemiyordum . Sonra bir anda Eylül alışverişimde bir baktım ki Fırsatçı 'yı almışım. Okuyum da hemen bitsin dedigim kitabı 1 hafta bitmesin diye süründürdüm .Çünkü gerçekten okuduğumuz hiç bir kitapta bulamadıgımız özelliklerle doluydu bu kitap . Mesela erkek karakter trip atmıyordu , duygularını saklamıyordu ...Kadın karakter zarif degil di , içine kapanmıyordu ve gerçekten aşkı için hastalık derecesinde kötülük yapabiliyordu. 
Not : +18 yogunlugunun fazla oldugu kitaplardan bıkmış olanlar bu kitapta adamlar öpmenin bile neredeyse hiç olmadığı ve 1 cümleyle sınırlı oldugunu belirtmeden geçemeyeceğim. Yani herkesin okuyabileceği türden bir kitap . 
Şimdi ki yorumum bol spoiler içermektedir . Kitabı okumayanların sadece yukarıdaki tavsiyemin yeteceğini düşünüyorum . Şimdi detaylı yorum zamanııı :)
Öncelikle Arka kapak yazısında oldugu gibi Olivia ilk aşkı Caleb ile yeniden karşılaşması üzerine hala deli gibi yanan kalbine söz geçiremez ve Caleb'in karşısına çıkar ama bilmediği bir şey vardır oda Caleb hafızası kaybetmiştir(mi ki acaba ? )

Caleb ile yeniden yakınlaşan ama Leah(Caleb'in yeni aşkı) engeli yüzünden hep bir yerde kalan Olivia geçmişinde yaşattıgı acıları bir daha Caleb'e yaşatmamak için Leah'ın tehditiyle tekrar Calebi terk eder.

Hayatına yeni bir yol cizer ve ünlü bir avukat olur. Ama geçmişi ve yaşadığı vicdan azabı onu asla bırakmaz üniversite zamanlarında Caleb ile tanışması ,ayrılıgı , başkalarına Caleb'i bırakmamak için yaptıgı kötülükler her gün ve her an Olivia'nın yaşamına etki eder ama Olivia umutludur ve Turner adlı bir adamla nişanlanır. Hayatı iyi ve onu seven bir adamla beraberdir peki ya sonra ? Leah'ın başına açtıgı büyük iş Caleb'in önerisiyle Olivia avukatlığında son bulacaktır ama bu tekrar tekrar tekrar Olivia ve bizim prensimiz Calebi yakınlaştırmayacak mı ? Evet ! yakınlaştırcak.

Olivia daha fazla bu eziyetlere dayanamaz ve Caleb ile Leahın mutlu evlerine gizliden girer ve büyük bir gerçekle karşılaşır. Şimdiki yeniden kurdugu hayat Leah'ın oyunundan ibarettir. Mükemmel cift Leah ve Caleb ise Roma' da aşk yaşıyorlardır. Olivia dayanamaz ve ucaga atladıgı gibi Roma yolculuguna başlar . Noah (nereden çıktın sen beyaz atlı prensssss) ile karşılaşır . Noah gerçekten objektifligiyle Olivia'ya yardım eder.  Ancak kitapta yazdığı gibi ;
Peki ,aşk herşeyi affeder mi ? sorusuna gelince .. Caleb ile Olivia karşılaşması .. Ve sessizlik .. 

Kitaptan bir alıntıyla bu sorunun cevabını vereyeyim ..; 

''Sen her zaman benim ilk sevdiğim olacaksın , bunu hiç birşey değiştirmeyecek. ''
''Ama seninle olmadıktan sonra ne fark eder ?'' diye yakındım.''Sensiz yaşayamam.''
''Ama yaşadın.'' dedi kederli bir şekilde gülümseyerek. ''Yaşadın ve yaşayacaksın. ''

Yani aşk herşeyi affetmez ..! Affetmedi.. Bu kitabın farklı olmasını bu yüzden çok sevdim ve seviyorum.. Diger kitaplarda aşk affedip gidip birbirlerine sarılan çiftler bu kitapta yoktu objektifti . Herkes gibi olması gerektiği gibiydi..

Lütfen seri hemen çıksın ve biz artık bu keyifli kitaba devam edebilelimm :)


Alıntılar

''Olivia istediğin her erkeği elde edebilirsin. Neden o ? Neden hep Cleb ile ilgilisin? "

"Çünkü...Çünkü onunla tanışana kadar kimseye ihtiyacım yoktu. "



''Bir kere kalbini verdin mi bir daha geri alamazsın. Geri kalan hayatında sadece kalbin sendeymiş gibi yaparsın.''


Oda benim ona olduğum kadar bana hasretti.


''Hayatın geri kalan her gününde beni hatırlayacaksın, çünkü ben doğru kişiydim ama sen beni fırlatıp attın.''


''Onu sevmediğimi mi söylüyorsun ''

....

''Onu kendini sevdiğinden daha çok sevmediğini söylüyorum.''

Keyifli Okumalar Dilerim . Tavsiye kitaplarımdandır . :) 

7 Eylül 2013 Cumartesi

“İstanbul-Gyengju Dünya Kültür Expo 2013” Gezdim ve gördüm. Kore severlere kesinlikle bir Cennet niteliginde :)


31 Ağustos - 22 Eylül tarihleri arasında  Güney Kore Devleti ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ortak çalışması ile İstanbul’da “İstanbul-Gyengju Dünya Kültür Expo 2013” etkinliği organize ediliyor.  Etkinlik bir kültür fuarı şeklinde gerçekleşmektedir. 
Herkesin görmesi gereken eşsiz bir Kültürel Etkinlik olduğunu düşünüyorum :)

İstanbul \ Sultanahmette karşınıza ilk bu harika manzara çıkınca ilk bir inanamıyorsunuz ama EVET ! dogru yerdesiniz içerisi Kore Fanları ve Korelilerle dolu ..




Bu bölümdeki ben Kore Historical Dramanın ünlü aktörüyle olan resmim :)

İçeriden bir kaç manzara ve sonra benim HANBOK (Kore geleneksel kıyafet maceram :) )


Korelilerin o ''Immmmm '' diye yedikleri uzun uçlu bizim dondurma kaşıklarımıza benzeyen pilav kaşıklarını görünce mutluluktan aglayabilirdim :)










Teyze bir hararetle Dukbokki yapıyordu ee denemeden durur muyum ? :)

İtiraf ediyorum naylon yiyormuş hissi yaşadım . Kimbap ve kimchi ile Kore mutfagıyla tanışan ben hiç begenmedim desem yeridir :)  




Hemen yanda ki Ramenlere koştum. Eee bir hararetle Ramen hazırlattım ama Dukbokki'nin tadı öyle etkilemişti ki yiyemedim ki :( 




Veeee.. İşte İşin En Eglenceli Kısmı Ben HANBOK giyindimmm :)
Yaklaşık 35 dakika sırada beklememin sonucunda başardım :)


 






 Aldığım Kartpostallar :)


Vee.. Böylece gezim bitmiş bulunuyor . Hafızamda kalanlar ise tabiki Hanbok giyinişim , Tanıştıgım Koreli bayanla (Ramen yedigim resimde görüdügünüz) ucun kahkahalarla olan dialogum , Sayısız kore fanları , kendi kendilerine Korece ögrenip gelen 16 -25 yaş arası grupların oradaki Korelilerde olan iletişimi .. :)
Anlayacagınız harika bir ortam görmenizi tavsiye ederim :)

Şimdiden Keyifli Gezmeler :)


4 Eylül 2013 Çarşamba

Aynı Yıldızın Altında - John Green Yorumum.. Agladım mı ? Hayır ! Ama bir çok anım canlandı hafızamda.

NOT : Bu yorum kitabı okuyanlar için tekrar yaşamak ; okumayanlar içinse merak duygusunu verebilmek için bir çok görsel resimlerle süslenmiştir :) Keyifli okumalar dilerim şimdiden 

Kitabın Bende yarattığı etkiyle ojelerime de yansıması :) 











Aynı Yıldızın Altında kitap Yorumum 
Uzun zaman Facebook , İnstagram gibi sosyal paylaşım sitelerinde tanıtımını , okuyucu yorumlarını ve bir çok görselini gördüğüm Aynı Yıldızın Altında kitabını kendime dogum günü hediyesi olarak aldım. Kanser üzerine sayısız kitap okudum ve neredeyse hepsinde agladım ama Aynı Yıldızın Altında kitabı malesef beni aldatmadı ama yaşadığım geçmişteki anılarımı onkoloji bölümü hastalarını hatırlattı. Okurken Hazal'in böylesine ölümden korkması ise bana birini hatırlattı. Anlayacağınız aglamadım ama içinde fırtınalar kopmadı değil. 


Hazal Grace ; 16 yaşında ve ölümün onun kapısında beklediğine kendini inandırmış bir kanser hastasıdır. Ailesinin zorlamasıyla gittiği Destek Grubunda kendisi gibi kanserli çocuklarla beraber zaman geçirmekte ve hergün bunu bir ızdırap gibi görmektedir taki Augustus Waters ile tanışana kadar. Augustus 'da eski kanser hastalarından. Destek Grubunda genellikle kanser hastalarına desteginden dolayı sevilen biri ve tek ayagıda protez. Engellerine ragmen hayata delice sarılan bir çocuk. Hazal'i görmesiyle aşkın kaçınılmaz yakınlıgına kendini bırakır. Hazal ile sevdikleri kitaplardan bahsederler okurlar ve yakınlıkları böylece ilerler taki Hazal'in verdiği kitap sona ulaşmadan bittiğini görene kadar. Hazalin en büyük dile kitabın yazarına kitap hakkında sorular sorabilemektir ve Augustus bu dilek için cabalar başarır.! Hazal , Augustus ve Hazalin annesi AMSTERDAM 'a giderler.

Yazarın organize ettiği üzere otele yerleşirler ve Augustusla Hazal harika bir yemek yerler. El ele sokaklarda gezip birbirlerine daha da baglanırlar. Büyük gün gelir ve yazarla tanışırlar ancak adam Hazal'i görünce cıldırır . Kanser hakkında agır cümleler kurar . Bu macerada burada son bulur. Eve dönmeden Anna Frankın evini ziyaret ederler.


Kitabı anlattığımı düşünüyorsunuz değil mi ? Hayır ! Kitabın buradan sonra öyle bir sırlar öyle bir acılar yaşatıyor ki nasıl oldu bu kadar hızlı son buldu diyorsunuz . Augustus'un Hazal'e söylemedigi sırrı, Hazal'in Augustusa kalbini nasıl açtıgı , Yazarn büyük sırrı ve yazdıgı kitabın sonu .. Destek Grubunda ki Isaac'ın kör yaşamı.. Aklınıza gelebilecek herşey işte Amsterdam dönüşü oluyor.


Kitaptan Alıntılar

Patrick ''Augustus, grupla korkularını paylaşmak ister misin? '' diyene kadar konuştuk.
''Korkularımı mı ?''
''Evet.''
''Unutulmaktan korkuyorum.'' dedi bir an bile duraksamadan.

"Savaşacağım. Senin için savaşacağım. Sen beni merak etme, Hazal Grace. Ben iyiyim. Daha uzun süre buralardayım ve seni rahatsız etmeye devam edeceğim."






''O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum. Önce yavaş yavaş, sonra bir anda.''
“Bu dünyada incinip incinmeyeceğine dair seçim yapma şansın yok ancak seni kimin inciteceğini seçebilirsin.”
"Ah Hazel Grace, hiç sorun değil. Kalbimin senin tarafından kırılması bir onur olurdu."
"Sayılı günler içinde bana bir sonsuzluk verdin."
''Nostalji kanserin yan etkisi,'' dedim.
''Hayır, nostalji ölmenin yan etkisi,'' diye karşılık verdi.


''Beni tanımıyorsun bile '' dedim. Konsolda duran kitabı aldım. ''bunu bitirdiğimde seni arasam olmaz mı ?''
''Ama cep telefonu numaram sende yok'' dedi.
''Kitabın içinde yazdığından şüpheleniyorum.''
O şapşal gülümseme yüzüne yayılıverdi. ''Bir de birbimizi tanımıyoruz diyorsun.''

Keyifli okumalar Dilerim