16 Mart 2017 Perşembe

KitaplaMola I Şeytanın Dönüşü Blog Tur (Resident Evil The Final Chapter) Kitap Yorumu


Herkese Merhabalar,

KİTAPLA_MOLA kızları olarak ne turlara ne etkinliklere doymuyoruz. İndigoKitap 'ın son kitabı olan herkesin merakla beklediği Resident Evil filminin finali olan ŞEYTANIN DÖNÜŞÜ bizim elimize düştü . Ah ne iyi etti düştü. Bu aralar kitap seçimlerimin doğruluğu sayesinde eski hızlı kitap okuma ve mutlu kitap bitirme günlerime geri döndüm. Kitabımızda bu mutlu finallerden biriydi. Güzel bir kitabın ruhumda bıraktığı tat bambaşka oluyor 😍😀

"Belki de korkmuşlardır," dedi Alice.
"Korkmak? Neyden?" diye sordu Claire.
Alice, tünelin diğer ucunu işaret etti. "Orada olan şey her neyse, ondan." dedi.


Açıkcası ben filmin ilk 1.sini yıllar önce izlemiş unutmuştum. Kitabı okurken aaaa! ben nasıl unuturum diyip film tadında bir kitabı okuyunca çokta pişmanlık hissetmedim. Her anın aksiyonunu iliklerime kadar her bir harf işledi.

Kitap Filmin 1.sinden başlayıp kısa özetler halinde filmin finaline kadar bizlere aktarılıyor. Raccoon City civarlarında Umbrella şirketi birbirinden ilginç deneyler yapmaktadır. Son olarak geliştirdikleri  deneyin sonucunda  insanlar zombiye dönüşür ve bunu yaymak isteyen bir grup virüsü ele geçirir ve dünyada son bir insan kalmayana kadar bunu yaymaya ve kontrolden çıkarmaya başlar. Başlarda amaç hasta çocukları , hasta insanları kurtarmakken artık iyi niyet dileyen kimse ortada kalmaz herbiri ölür. 



Alice geriye kalan son insanlardan biridir. Umbrella şirketi tarafından artık öldürülmek için tek hedef haline gelir. DNA'sına işlemiş olan virüs sebebiyle aslında yarı insan denilebilir. Güçleri ,algıları kuvvetlidir. Doğa üstü güçlere sahiptir. Alice'in mücadelesinde geriye kalan insanları bulmasıyla daha çok güçlensede süreç kayıpları tekrar peşinden getirir. 

Alice'in kayıpları ,zombi mücadeleri,tükenmişliği yetmezmiş gibi bir de mutant yaratıklar ile geçirdiği zorlu zamanlar vardır ve geriye sadece tek insan olarak Alice ve yapay zeka olan Kızıl Kraliçe kalmıştır. Alice 'ın son mücadelesi için bu sefer onu daha zorlu bir süreç beklemektedir. 

Peki Alice bu kadar yorgunluğuyla bu mücadeleyi kazanabilecek mi ? 

Soruları ile sizi bırakıp ben kitabıma sarılıp bir daha aşk yaşayıp okusam mı ? diye düşünüyorum.

Baştan sona tüm detayları bir sinemada izlermiş gibi  hissettirdi. Tavsiye mi valla  Kitap Rüyası Serpil Kır 'ın da dediği gibi ne yapsamda okutsam size 😍 Kesinlikle yeni sipariş sepetinizde olması gereken bir kitap diyebilirim. 

Bir sonraki yorumda ,turda görüşmek üzere ...

Keyifli Okumlar Dilerim. 

2 Mart 2017 Perşembe

MERAL KIR II AŞKIN KOKUSUNU ALDIM KİTAP YORUMU


Herkese Selammmmm 😍

Yine günlerden bir gün bana kitap yorumu yaptıran kitaplardan biri olan Meral Kır ; Şubat ayımın en sevdiğim, okumaktan büyük keyif aldığım romanlarımdandı.

Bir kitap da en sevdiğim ve beni bağlayan şeyler kesinlikle içinde kendime ait bazen söz bazense olaylarla karşılaşmamdır. Aşkın Kokusunu Aldım kitabında sık sık not aldığım sözler ve yeri geldiğinde işte tam bende böyle olmuştum diyip gözlerimdeki buğulanmaya hakim olamadığım anlar oldu.

Yazarı arayıp resmen beni anlatmışsın peki neden başrolümüzün adı Buse değil diyip trip atmadım da diyemem 😀


İlk önce sizlere biraz başrollerimizi anlatmak sonra spoiler vermeden kitabı tanıtmak istiyorum.


BARIŞ DAĞLI


Yetenekli bir futbolcu olan Barış Dağlı geçirdiği bir olay sonucunda bacağındaki sakatlık antrenör olarak hayatına devam etmesine neden olur.

Tek varlığı kardeşi Fırat'tır ancak aile içinde kimseye söyleyemedikleri büyük sırları yüzünden kardeşi ile de yakınlıkları zorunlu konuşmalar dışına çıkamamaktadır.
Aşk mı?
Bir kere aşkı tadan bir adam bir daha aşık olabilir mi?





''Aşktan kaçmaya çalışmak,yağmurun altında koşmak gibiydi. Aslında hızlandıkça daha çok ıslanırsın ama sen bunu ancak sırılsıklam olduğunda fark edersin.''





Serra Sancaktar 



Sancaktar ailesinin ablası , sivri dilli hatta yer yer  bir Asya kadar başına buyruk. Kitabı okurken ''ben bunu yapamam, konuşamam alacacağım cevaplardan korkarım  '' dediğiniz yerlerde gidip akıllı cevapları ve gururlu duruşuyla herkesin olmak istediği bir kadın.

İnsanların gördüğü Serra Sancaktar aslında hiç kimsenin bilmediği sırlarla dolu bir genç kadın.





Hayatımda ilk kez bir kitabı okurken deli gibi spoiler vermek istememiştim. Bu kitap baştan aşağı şuan ''Biliyor musunuz Barış 'ın en büyük sırrı buuuuuu! Hele Serra naptı biliyor musunuz ? İşte bunuuuu! '' diyip buram buram spoiler dolu dedikodu dolu bir yorum girmek çok isterdim. 
Ama bunu yapmak kitaba hele hele böyle bir kitaba ihanet gibi olur bu yüzden az spoilerla ve aşağıda oluşturacağım spoiler bölümüyle en iyisi  bu konuyu halletmek diye düşündüm. 

* Kitapta ara ara geçmiş ve günümüz ilişkilerinde ; Barış Dağlı'nın anlamsız terslemeleri ve yarğısız imfazlarına sinir olacaksınız.Ancak geçmişten verilen küçük detaylarla da bu siniriniz geçmeyecek çünkü eee! Ne güzel yetenekli işte , eee! ne güzel aşık işte diyip çıkmazlara gireceksiniz. Ancak Meral Kır yazar böyle mi bırakır .Tabiki HAYIR! yüzüme tokatlar indi desem yeridir.
Yaşamını tek bir kadına yani Tuba'ya bağlamış genç bir adam, futbol konusunda da yeteneğiyle hızla yükselmektedir. Zaman geçer,hatta yıllar geçer koca aşkından bir hiç , güvendiği ailesinden geriye de sadece Fırat kalır. Birde kız kardeşi yerine koyduğu Dilan...Futbol kariyeri mi işte oda koca hiçlerin arasındaki bir diger hiçtir. Geçirdiği bir kaza sonucu hem kariyerini hemde  biricik kardeşi hayata tutunma sebebi Fırat ile aralarına kocaman bir buz girer.


Serra Sancaktar; başarılı bir mimar ve ailesinin adını hiç bir koşulda kullanmayan genç bir kadındır. Fırat ile yakınlığı beraberinde bir çok belaya sürüklesede, Serra için Fırat ''yanında susabileceği tek adam'' olarak  hep özel bir yere sahiptir. Her ne olursa olsun Fırat'ı hayatından çıkarmayı göze alamaz. Aralarındaki yaş farkından doğan söylentileri de Fırat'ın abisi Barış hayatına girene kadar da umursamaz. Ancak Barış onu öyle bir çıkmazlara sokar ki başını bırak sözlü olayları daha nice belalara sürükler.

Barış'ın takımından Suat'ın aniden ölümüyle Fırat ve takımın koçu Hakan'ın başı büyük bir belaya girer ve bu bela hergün yeni olayları peşinden getirir.
Peki bu Barış ve Serra nasıl aşk sözleri söylüyor birbirlerine derseniz kitabın başında yok canım kardeşi Fırat'ın sevgilisine mi Barış aşık diyip saç baş yolsam da bu kısım kitabın asıl büyük spoilerı. 

Ne demişler Çıkın Çıkın Gelin Bende diyorum ki Alın Alın Okuyun😀😍


Şimdi gelelim okuyanlar ile yapacağım dedikodu kısmına .
LÜTFEN KİTABI OKUMAYANLAR AŞAĞIDA YAZANLARI OKUMASIN DİREK SPOİLER İÇERİR.

Sevgili Meral Kır okuyucuları eger şuan burada yazdıklarımı okuyorsanız sizlerde bneim gibi bahsedeceğim sahnelerde Aman Allah'ım ! diyip kalbinizi tuta tuta okumuşsuz demektir. 

Başta yukarıda bahsettiğim gibi hiç anlayamamıştım Fırat'ın sevgilisi Serra'yken nasıl Barışla olurlar diye .Meral Kır böyle bir şeyi nasıl yazar diyip hatta öfkelenmedim değil. Ama işte o Meral Kır böyle şeylere dikkat eder ve anlamsız sosyal mesajlar verip prim peşinde koşmaz der ve bir daha kalemini taktir ederim. 
Barış'ın Tuba'sını ilk önce hepimiz Serra'nın ofisi bastığı sahnede yolmak istedik sanırım. O kız kim ki bizim Serra'mıza sen 2 kardeşi idare ediyorsun hatta baba oğul'u der. 
Hele Hele Fırat'ın Barış'ın oğlu olması annesinin ise böylesi günlük bir kadın olması benim için Fırat'ı çok özel kıldı ve Fırat adı geçen her cümle kalbime bir ayrı dokundu diyebilirim.
Bir diğer özel sahnelerimden biride Serra'nın kaçırılıp kaybetti bebeğine veda sahnesiydi gözlerimdeki yaşlara engel olamadım desem yeridir.  Her bir cümle gözümde canlandı ve eşsiz bir hal aldı belkide bu yüzden. Hele o kitaptaki cümlelerin gidişi yok mu su  gibi ... Kitap Serisini her ne kadar doğru düzende okumasamda karakterleri Aylardan Aşk sebebiyle tanıyor olmam da bu kitaptaki yer yer Mehmet'in tutumlarına hak vermemi sağladı yoksa o Mehmet'in Serra'yı bu kadar kollaması sinirlerime dokunmadı değil.
Bu arada en çok şunu fark ettim ki Yağız ,Tanem ,Doruk ,Asya sizi çok özlemişim çocuklar.  Bu isimleri görünce yıllarca görüşmemiş dostuma kavuşmuşum gibide bir mutluluk oldu içimde.

Kesinlikle büyülesiydi. Ancak buradan yazara sesleniyorum kesinlikle Fırat 'da ayrı bir kitap olmalı.

Keyifli okumalar dilerim, Umarım bu uzun yorumdan dolayı sıkılmamışsınızdır.
Bir sonraki yorumda buluşmak üzere 😊