31 Mayıs 2014 Cumartesi

H.M.Ward - Yaralı yorumum hazır . Şimdi sıra eleştiriler ve beğeniler de :)



Kitap Arka Kapak Yazısı


Hayat berbat. Ve Sidney ne zaman toparlanacak olsa, ters giden bir şeyler daima oluyor. Hiçbir zaman iyi değildi ama bu sefer farklı. Bu sefer "iyi" doğru bir kelime bile değil.

Peter "mükemmel"in insanda vücut bulmuş hâli. Araftan düşmüş bir melek sanki. Çünkü kabul edelim, bu kadar yakışıklı bir adam, aynı zamanda yaramazdır da. Buraya onun hayatını mahvetmek için gönderilmiş olmalı.



Peter, seksi mavi gözleri, koyu renk saçları ve kaslı vücuduyla güzelden de öte. Büyüleyici zekâsını da katarsak Peter, Sidney'nin bir erkekten isteyebileceği her şeye sahip ama tam mercimek fırına verilmek üzereyken Peter ona kapıyı gösterir. Sidney utançla oradan ayrılır. Olabilecek en kötü tanışma randevusunun sonu. Hayatı bundan daha kötüye gidemezdi herhâlde ama gitti.

Ertesi sabah ise her şey başına yıkılır. Geçen akşam, onu yarı çıplak gören delicesine yakışıklı adam, sınıfta karşısında ders anlatıyor!

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Sudan Gelen- Emrah Güler şuan sıkı takip ettiğim yazarlar arasına girmiş bulunmakta.


Kitap Arka Kapak Yazısı 



Süper kahraman olduğunuzu öğrenseniz ne yapardınız? 


"Süper kahraman olduğunu öğrenmeye kimsenin hazır olduğunu sanmıyorum. Ben ise çizgi roman okumayı, süper kahraman filmlerine gitmeyi hayatından özenle uzak tutan birisi olarak daha da hazırlıksız yakalandım. Hâlâ ara sıra kendime bir süper kahraman olduğumu, dahası süper kahramanlar arasında da özel bir yere sahip olduğumu hatırlatmam gerekiyor. Nasıl oldu da benim gibi akılcılıkla var olan, şüphecilikle beslenen bir bilim kadını, kurgusuna bile tahammül edemediği bir dünyada buldu kendini? Yardımcı doçent, sevilen ve sayılan akademisyen Nehir Nadir, nasıl sevilen ve sayılan süper kahraman Fiyonkmer'e dönüştü?" Yazar Emrah Güler'in popüler kültür tutkusu, üç yaşında Snoopy ve televizyonla tanışmasıyla ortaya çıktı. Şeker Kız Candy, Dallas ve Zagor'la büyüdü. Eğitimini vampirler üzerine bir tez yazarak tamamladı. İlk kitabını kimsenin anlamadığı Lost üzerine yazdı. Kendisi de Lost'u pek anlamadı. Gene de yazmaya devam etti. Çizgi roman okuyor, film izliyor, dizi izliyor. Bir yandan da yazıyor. Hâlâ süper gücünün ne olduğunu anlamaya çalışıyor.(Tanıtım Bülteninden)

15 Mayıs 2014 Perşembe

Aşkın Gölgesi - Gülşah Elikbank ! Sizin Türk Yazarlara olan Güveninizi Tazeleyecek.

GÜLŞAH ELİKBANK - Aşkın Gölgesi
Arka Kapak Yazısı

Geçmişin peşini bırakmadığı bir kadın ve zamana direnen bir aşk…

Edebiyat profesörü ve yazar olan Esma, kocası öldükten sonra kızı Ece ile birlikte Berlin'de yaşamaya başlar. Sürekli annesiyle sorunlar yaşayan on yedi yaşındaki kızı Ece, bir gün bodrumda bir kitap bulur ve o kitapla birlikte annesini hiç tanımadığını fark eder. Bu kitabı bulmasının ardından Ece ve annesi Esma'nın hayatı hiç beklemedikleri şekilde değişecektir.

Gülşah Elikbank'ın kaleme aldığı ve dokuz ülkede yayımlanan romanı Aşkın Gölgesi, aile, arkadaşlık ve aşk üzerine yazılmış, insanın içini ısıtan sıcacık ve etkileyici bir roman. 
(Tanıtım Bülteninden)


Aşkın Gölgesi Kitap Yorumum

Aşk !
Herkesin doyasıya yaşamak istediği o eşsiz duygu...
Her zaman mutlu sona ulaşamayan ,  
Belki de tek bir şansı olan .
Bir kere yakaladıktan sonra bir daha bulunamayan...!
Aşk !

Gülşah Elikbank kaleminden okuduğum Aşkın Gölgesi beni okuduğumuz ''HERŞEY HARİKA HADİ AŞIK OLALIM '' kitaplarından alıp gerçek dünyaya getirdi.
Doyasıya gerçeklik kokan bu kitapta herkesin kendi hayatından izlerle karşılaşabileceğine eminim.

Tek bir sayfasından bile sıkılmadığım sadece sonunu böyle beklemediğim bir kitaptı . Ancak kesinlikle ara ara alıp okunacak ve asla bende ki yeri değişmeyecek Tavsiye Kitaplarım arasına girmiş bulunuyor.



Aşktan yara almış bir anne ve hayatta kalmasının tek nedeni güzeller güzeli kızı ECE... Hayatını sadece iş ve kızına ayıran Esma kızının ona karşı tepki almasını sağlar . Bir de üvey kardeşi Tuna ise tüm kıskanclığının en büyük nedeni olur. Bir gün annesi ve annesinin eski dostu BERK ( bu arada Esma'ya 18 yaşında görüp ilk görüşte aşık olan ve yıllar geçmesine rağmen vazgeçmeyen eşsiz adam) arasındaki konuşmaya şahit olan Ece annesinin ondan birşeyler sakladığını düşünür . Bodrumda bulduğu AYSIZ GECELER adlı kitapsa nedense  bu kuşkularına cevap vereceğini düşündürür ve başlar okumaya ...

Kitap da  ; İki iyi dost CANAN ve ZEYNEP vardır. Ancak bu iki dost aynı adama Ahmet'e aşıktır. Canan ilk zamanlar Zeynep ve Ahmet arasındaki ilişkiye saygı duyarken daha sonra yaşadığı kıskançlık ve Ahmed'e sahip olma hissi yüzünden hediye gelen Zeynep'e kediyi bile zehirler . (Siz düşünün yani gaddarlığı ) . Ahmet ve Zeynep ise hiçbirşeyden etkilenden aşklarını yaşarlar. Zeynep ; babası ve annesi boşanmış bir kızdır . Babasının başka bir kadınla olan birlikteliğine şahit olduktan sonra ise İstanbul'a küsmüşlerdir . Ahmet , Zeynep ile İstanbul'u bile barıştırmıştır. Ancak bir anda Ahmet'in babasının ölümü herşeyi karıştırır. Ahmet sebepsiz yere Zeynep 'i bırakır ve Canan ile birlikteliğine devam eder. İşte karşısına böyle bir yıkıntı anında çıkar Berk . Aşkı içinde yaşar ve Zeynep'in en zor günlerinde yanında olur . Ahmetten olan bebegi karnındayken bile ...

BURADAN SONRA Kİ YORUMUM BOL SPOİLER İÇERİKLİDİR. :) 



Beni mahveden kitaptan bölümler ; 

*Zeynep , Ahmet'in bu anlamsız terk edişi ve sahipsiz kalışıyla karnındaki bebeği de istemez ve kendini canlı canlı kurtaj eder.
( Hala etkisi altındayım bu olayın )
*Ece 'nin Ahmet'in çocuğu olduğunu düşünüp aslında eşinin olması .
*Yıllar sonra Canan ve Ahmetle karşılaşan Zeynep'in o dogum anları ..
*Zeynep (Esma) 'nın nasıl olup da Berk'i seçmemesi ! 


HERKES İKİNCİ ŞANSI HAK EDER ! 


7 Mayıs 2014 Çarşamba

Zülfü Livaneli -Harem (Engereğin Gözü Kitabının Çizği Romana uyarlamasıdır )


Zülfü Livaneli
ENGEREĞİN GÖZÜ - HAREM
konusu
Haremağası Süleyman ise Habeşistan’dan koparılıp hadım edilerek saraya getirildiğinden beri onun en sadık kulu ve –iktidarsızlığına rağmen– Harem’in tek hâkimidir. Valide Sultan’ın iktidar hesaplarıyla oğlunu yeniden hapsettirmesi, ilişkileri iyice içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır. 


HAREM (Çizgi Roman ) Yorumum



 Yeni Tutkum olan Çizgi Romanlara bir yenisini ekleyip Zülfü Livaneli -Harem kitabıyla devam ettim. 
İnanılmaz derecede keyifle okuduğum gerek görseller gerek konusunun beni çok etkilediği çizgi romanlardandı. Destek Yayınları'nın Çizgi roman olarak Zülfü Livaneli Eserlerinden birini seçmesi benim takdirimi kazanmış durumda. Gerek kalite gerekse illüstrasyon çizimler film tadındaydı desem azdır. 
Konusundan bahsetmek gerekirse ; Afrikalı Süleyman bir anda zorla ailesinden koparılıp Osmanlı'ya köle olarak satılmıştır.Kendi gibi küçük yaşta el konulan kızlar cariye olarak yollanılırken ; erkek çocuklar ise hadım ediliyorlardı. Kimisi bu süreçteki işkence , açlık , baskılara dayanamayıp hayatta kalamıyordu. Süleyman Ölümle çok küçük yaşta tanıştı.
Osmanlıya satıldıktan sonra hayatı bambaşka bir boyuta ulaştı. İlk önce Valide Sultanın gözü kulağıydı daha sonra iki kardeş arasındaki taht mücedalesinde küçük şehzadesinin koruyucusu ...
En Son ise Haremağası oldu.
Abisinin ölümüyle tahta çıkma sırası küçük şehzadenindi ancak yıllarca içinde bulunduğu ölüm korkusu onu acımasız bir İmparator yapmış ve zevki can almaya başlamıştı. Hareminden çıkmayan bir imparator olmuştu ...Bu durum Saray içerisinde tepki almasını sağlamaya başladığında Validesi her zaman ki kaderlerini çizer.

Oğlunu hapis eder ve minik şehzadeyi tahta çıkarır. Süleyman sultanına bağlılığı nedeniyle
vicdanını kaybetmiş bir haldedir. Tek düşüncesi Sultanını hayatta tutabilmek ...


Zevki insan öldüren Padişahın oğlunun da gözünün yaşına bakmayacağını düşünür ancak Sultan bu duruma sinirlenir. Cani bile olsa hiçbir BABA EVLADINA KIYAMAZ ! mesajını verir ve işte o sırada benimde gözyaşlarım gözlerimde birikir :( Günlerce tövbe eder Süleyman ve bir anda Sultanın serbest bırakılcagını duyar koşarak gider ki Sultan vazgeçmiştir hayatından ve Son Emirini verir. ! 

Not : Çizgi romanları hep itici bulmama rağmen en güzel yanlarını geç keşfetmişim ...


Defalarca sayısız kez okunabilir . Ara Ara bakılıp vay be denilebilir.
Film özleminiz bile giderilir. 
Tavsiye ederim . 
Bir yerden başlamalısınız:)





6 Mayıs 2014 Salı

Sana Kapıldım - Laurelın Paıge kitabıyla yeniden karşınızdayım :)


Kapağının fazla cesur olmasıyla baya bir eleştirdiğim ve hala acaba eleştirsem mi dediğim kitaplardan bir diğeri de Sana Kapıldım kitabıdır.
İçeriği beni korkutmasına rağmen, kitap sektöründe hızla yükselmekte olan erotik romancelar arasında bence en masumlarından biri ^.^

Kitabımızın konusunu öğrendikten sonra detaylı yorumuma geçeceğim. 



                                                                 SANA KAPILDIM ARKA KAPAK YAZISI
İnsanları gizlice takip etmek ve hakkında yasaklama emirlerinin çıkarılması Alayna Withersın geçmişinin bir parçasıydı. İşletme üzerine yüksek lisansını eline alan Alayna, kendi geleceğini çizmişti. Çalıştığı gece kulübünde yükselmeyi hedefleyecek ve saplantılı aşk sorununu tetikleyecek her türlü erkekten uzak duracaktı. Müthiş plan. Ama Alayna gece kulübünün yeni sahibi Hudson Piercei hesaba katmamıştı. Geçmişteki dürtülerini kontrol altında tutmak isteyen Alayna, akıllı, zengin ve yakışıklı tiplerden hep uzak durmaya çalışmıştı. Ama Hudson onu bir kere gözüne kestirmişti. Alaynayı yatağında istiyordu ve bunu açıkça belli etmişti. Reddedemeyeceği bir iş teklifinde bulununca Alayna için Hudsonı görmezden gelmek imkansız hale gelmişti. Gittikçe onun dünyasına çekiliyor, çekimine kapılıyordu. Hudsonın karanlık sırrını öğrendiğinde ise kapılabileceği en kötü adama aşık olduğunu öğrenmesi için çok geç olacaktı. Belki de kusurlu geçmişleri birbirlerini iyileştirmeleri ve sonunda hayatlarında eksik olan aşkı bulmaları için onlara bir fırsat tanıyacaktı.

 SANA KAPILDIN KİTAP YORUMUM

Sana kapıldım orjinal kapak olarak sunularak , Elf yayınlarının cesaretini göstermiştir. Ancak şahsi düşüncem bu kadar içeriğini yansıtmayan bir kitap kapağıyla karşılaşmadım . İnsanda kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar erotizm yansıtacağı izlenimi sunarken aslında bir çok historical romance da karşılaşabilecegimiz sahnelerden bir kaç taneydi ... Yazarın kalemi mi beni böyle olumlu hale getirdi bilmiyorum ama ben kitabı sevdim :)

Facebook resmi sayfasımızda paylaştığım görselde çeviri ve edisyon hatalarına rastladıklarına değinmişti takipçilerimiz .EVET ! edisyon hataları gözle görülür nitelikteydi. Yayınevine bu konuda daha dikkatli davranmalarını rica ediyoruz. 
 Arka kapak yazısı neredeyse tamamen kitabın kısa bir özeti niteliğinde. İyi bir dereceyle mezun olmasına ragmen barmen olarak yaşamına devam eden ve kendini takıntılı ilişkilerden kurtaramayan Alayna bu hastalıklı ilişkilerinden kurtulmak için günlük ilişkiler yaşamaktadır. Ancak çalıştığı barı satın alan Hudson Pierce onun tüm çabalarını yok edecektir. Çünkü Hudson'un tek istediği Alayna'dır ve ona ihtiyacı vardır. Hayatında tek yaşayan akrabası abisininde Alayna'ya karşı dışlamaları sonucunda parasız kalan Alayna çaresiz kalır. Hudson 'un ailesini kandırması için bulunduğu yalancı sevgililik teklifine karşı koyamaz.( Evet hep bildiğimiz senaryo ama olay aslında hic okumadığımız gidişlerle çevrili ) Hudson'un Cadı annesiyle başa çıkabilecek tek kişi Alayna'dır. Ancak unuttuğu birşey vardır ki kendisi gibi geçmişi hiç parlak olmayan bir adamla karşı karşıyadır. Hudson , kadınları parmagında oynatıp bırakmayı oyun haline getirmiş bir adamdır. 


Bu yalancı sevgililikte her şey serbest ancak Aşk yasaktır. Alayna'nın takıntılı bağlılığı peki aşık olmamasını sağlayabilecek mi ?
Hudson bu oyun bittikten sonra tüm diğer kadınlara yaptığı gibi Alayna'dan vazgeçebilecek mi ?

Kitap tam bir yarıda kalmışlık hissi vermediği için 2.kitap da nelerle karşılaşacağımızı merak etmiyor değilim. 

Benim begenimi kazanan bir kitaptı .2.kitabı beklemekteyim :) 


5 Mayıs 2014 Pazartesi

İlle Kitap blogu yine yaptı yapacağını .. Bu güzel yazar ve eseri hediye ettikleri için teşekkür ederiz. Herkese bol Şans

 
İlle Kitap 5 okuruna Son Kamelya romanını hediye ediyor.
Çekilişe katılmak için tıklayın:
 

  http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/ille-kitap-cekilisi-9-son-kamelya.html#comment-form

Yine yaptı yapacağını bize de desteklemek ve dualar edip inşallah bana da çıkar diye dua etmekten başka bir şey kalmaz :)


Kazanacağınız ve inşallah (KAzanmak için çıldırdığım ) kitabın Arkadya Yayınları gibi bir yayıncılıktan çıkmış olması mı desem yoksa Sarah Jıo oluşumu desem bilemedim ama
kaçırılmaması gereken müthiş bir kitaba hazır olun ! :)

Kitabı görelimmm ;




Bol Şans Dilerim sevgili Vemutluson takipçilerim ^.^

1 Mayıs 2014 Perşembe

AGATHA CHRISTIE -CESETLER MERDİVENİ ... Sonunda özlediğim polisiye yazarıma kavuştum..




Kitap Arka Kapak Yazısı


Sabah saat yedide uyanan Bautryler kütüphanelerinde genç bir kadın cesediyle karşılaşırlar. Şık gece elbiseli kadının makyajı yüzüne gözüne bulaşmıştır. Peki bu kadın kimdi? Buraya nasıl gelmişti? Daha sonra terk edilmiş taşocağında bulunacak yanmış genç kız cesediyle bir bağlantısı var mıydı?Dedikodular başlamadan, saygıdeğer Bautryler bu esrarengiz olayı aydınlatması için Bayan Marple’ı davet ederler.






Cesetler Merdiveni Kitap Yorumum


En son ilkokul zamanlarımda Edebiyat öğretmenimin zorlamasıyla tanıştığım Agatha Christie beni kitaba bağlayan yazarlardan biri oldu.
Neden bu kadar ara verdiğimi bilmesem de iyiki geri kavuştum. Gerçekten Agatha okumayana polisiye okuru demem ben !

Kitabın konusuna hemen gelelimm ;

Ne olduğunu bilmeden uyuyan mutlu ve yaşlı Bautry çifti bir anda çalışanlarının çıglıkları ve ani uyandırılışlarıyla kütüphanedeki sarı saçı genç bir kız cesedine karşı şaşkın kalırlar. Bu durum Bay Bautry 'i mutsuz ederken eşinin tam bir polisiye meraklısı olması ise olay gizeminin içine sizi bir ayrı baktırıyor.

Polisler gelip baksalar bile Bautrylerin aile dostu yaşlı Miss Marple'den yardım isterler . Çünkü Miss Marple dedektiflik konusunda hislerinin kuvveti hiç bir zaman yanıltmamıştır. Yaşadığı köydeki cinayetleri birbirine benzeterek gizemleri çözmektedir.

Polisler bir sır gibi edindikleri bilgileri saklaması ve söylenenlere direk inanarak ettikleri hareket gizemin çözülmesini uzatmaktadır.


Peş peşe olan iki cinayet ...

Kütüphanedeki Sarışın cesetinin Ruby Keene adında bir dansöze ait olduğu tespit edilince Marple ; kızla yakın olan kişileri sorgulamaya başladı . Ruby'nin akrabası Josie'nin birşeyler karıştırdığı belli olsada tam anlamıyla netliğe kavuşamamıştı. 

Bay Jafferson ile Ruby arasındaki yakınlık üzerinde durulan sayfalarda ;kaza geçirip yürüyemeyen  yaşlı  Jafferson'un bile katil olabileceğini düşünmeden edemiyorsunuz .. Ancak şüpheliler arasında bir diğer kişiler ise  Jefferson' un kazada ölen evlatlarının eşleridir. Jefferson'un ölümü demek  Mirasın gelini ve damadına kalması demektir. Ancak yaşlı Jafferson'un Ruby'e olan ilgisi ise gelini ve damadını bu mirastan mahrum kalması demek olacaktır. Çünkü yaşlı Jefferson Ruby'i evlat edinmeye karar vermiştir.

Olaylar Ruby cinayet ve gizemini çözmekle geçerken aniden yanan bir arabadan çıkan genç bir kızın ceseti ise gizeme gizem katmaktadır . İki ceset iki farklı ölüm şekli ve birbirleriyle olan bağlantıları nedir ?

Soluksuz okuyabileceğiniz .. Gerçek anlamda Polisiyenin Kraliçesi diye anılan Agatha bu övgüyü sonuna kadar hak etmektedir.
Her kitabı bir ayrı olay her kitabı bir ayrı soluksuz okunacak nitelikte.

Şiddetle tavsiyemdir okumadan geçmeyin derim :)

Keyifli okumalar.