Kitap Fuarı postumda bahsettiğim KitaplaMola iş başında...
Artık sizlerle KitaplaMola olarak yaptığımız turlar hakkındada bu şekilde bilgi vereceğim.Ancak siz yine de takip etmeyi unutmayın.
Bugün günlerden Buse İlter'in Yazar ile Söyleşi ve Kitap Yorumu günü.
Kitap Yorumum bir başka postta sizlerle olacak ama benim bayıla bayıla yaptığım yazar söyleşim işte karşınızda.
O halde Söyleşi başlasın 🔻
➤Benim için Karantina kitabınızdaki önsözden sonra hakkınızda
özellikle merak ettiğim bir sürü sorum var ama başta Beyza Alkoç kimdir ?
Hayalleri nelerdir ? ile başlayalım J
✨ Ben Beyza Alkoç . 19 yaşındayım ve 2.öğretim Akdeniz
Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Aslında yazarlığa uygun bir
bölüm okuyorum, daha önce İstanbul'da bir yıl mütercim tercümanlık okudum,
sonra yatay geçişle Antalya'da İngiliz dili ve Edebiyatına geçtim ama
şimdilerde yine bir bölüm değiştirme isteği içindeyim. Hayallerim tamamen
yazarlık üzerine, olabildiğince çok geliştirmeye çalışıyorum kendimi çünkü
geleceğe dair başka bir plan çizmedim kendime, çizmek istemedim. Yazmak
istiyorum sadece, kitaplar senaryolar... bu şekilde devam etmek istiyorum
➤Peki Ailen bu hayallerinde nasıl bir rol oynuyor. Malum ailelerin
her evlat için planladığı hayalleri vardır ?
✨Ailem bu konuda sonsuz destek veriyor aslında ,anneannem
bile çıkan 3 kitabımı okudu 😂Uzaktan akrabalarım
bile sonsuz destekçi, tabi ki herkes iyi bir bölüm okuyup aynı zamanda eğitim
olarak da başarılı bir noktaya ulaşmamı istiyor ama ben işin daha çok ''zevk
aldığım şeyi yaparak başarılı olayım'' tarafındayım.
➤Bir yazara sorulabilecek en harika soru bence senin favori
yazarlarındır. Bana 1 tane Türk 1 tane de Yabancı yazar önerebilir misin ?
✨Yabancı olarak Sophie Kinsella derim tabi ki 😊 Türk olarak da Hakan Günday diyorum.
➤Kitap kokusuyla buluşan ilk kitapların Sınır ve Sınırsız
nasıl doğdu, biraz anlatır mısın?
✨Şöyle anlatayım, ben Sınır'a başlayana kadar Facebook
üzerinden 8-9 tane hikaye yazdım ve ne yalan söyleyeyim hepsini yazarken içten
içe çok kitap olmalarını istedim. Çok uğraştım da olmaları için ama olmadı.
Sonra kendimde şöyle bir şey hissettim, ''Ya ben kitap olması isteğim yüzünden
zevk alamamaya başladım yazmaktan!'' Bu düşünceyi fark ettiğim an şöyle bir
karar aldım. Bir hikaye yazayım ama kitap olmasıyla ilgili hiçbir amacım
isteğim olmasın sadece zevk almak için yazacağım basit bir hikaye olsun, diye
düşündüm ve Facebok hikayelerime devam ederken Wattpad'te hesap açıp Sınır'ı
yazmaya başladım. Bir 10 bölüm yazdım ama zevk aldım hevesimi de aldım ama
Wattpad'te hiç okurum yoktu böyle 4-5 yorum geliyordu, 15 20 beğeni geliyordu.
Ben de biraz ara vermek istedim ve sezon finali yaptım. 2-3 ay sonra Wattpad'e
bir girdim kendi kendine binlerce beğeniye ulaşmış, yüzlerce yorum gelmiş bir
sürü mesaj! O an çok mutlu oldum. Yazmaya devam ettim, çok hevesli heyecanlı
yazdım ve bu kitaba da yansıdı çünkü cidden çok sevildi. Sınırsız da devamını
isteyenlerin ısrarı üzerine oldu, aslında çok içime sinmedi Sınırsız ama edebi
açıdan memnunum, ve istekler olduğu için o da kitap oldu.
➤Sormadan edemeyeceğim ilk kitaplarının konularında neden
kanser ve sakatlık teması işledin, özel bir sebebi var mıydı?
✨ Çünkü bu
zamana kadar okuduğum ve yazdığım hikayelerin tamamında karakterler çok
sorunsuzdu, dertleri yoktu, sorunları yoktu. Mesela sakatlık insanlara göre çok
büyük bir eksiklik ve ben bunun öyle olmadığını, öyle olsa bile kitaplarda
işlenen o aşkları yaşayabileceklerini göstermek istedim. Kanser de aynı
şekilde, çok kişi biliyorum saçları döküldüğü için hayalleri yıkılan. Ben de
bunların aslında dünyanın sonu olmadığını göstermek istedim.
➤Karantina kitabına gelmek istiyorum hemen çünkü öyle bir
önsöz vardı ki beni gerçekten çok etkiledi. Yaşama karşı ''işte bunu yaşadım ve
bir anda büyüdüm '' dediğin bir anın var mı?
✨Aslında bunu hiçbir şekilde kendimi övme anlamında
söylemiyorum ama ben cidden hiç küçük olmadım. Küçük yaşlarda çok sakin bir
çocuktum. Ki zaten 9 yaşımda yazmaya başladım, okulda oynayabileceğimiz tiyatro
senaryoları yazıyordum o zamanlar, her güne bir senaryo yazardım sınıfta
oynardık. Sonra üzücü bir olay yaşadım, bir ölüm yaşadım diyebilirim sanırım
ondan sonra değişmeye başladım. Hani belki gerçek büyüme anım o oldu, çünkü çok
içime kapandım ve o günlerde kitap yazma olayına girdim. Okulda bile bir köşede
oturup deftere yazardım, 300-400 sayfası dolu 4-5 defter biriktirdim bu
şekilde. Ve o dönemden sonra o içine kapanıklığı aşamadım da, yazmayı da
bırakamadım. Hala yazıyorum.
➤Karantina kitabının konusu çok farklıydı. Günümüz
kitaplarına baktığımızda özellikle seni ayıran noktalardan en önemlisi
diyebiliriz. Kurgularında nelerden etkilendiğini merak ediyorum ?
✨Çok farklı kurgular yazdım bu zamana kadar, sanırım
izlediğim filmlerden dizilerden ve okuduğum kitaplardan hatta dinlediğim
şarkılardan çok etkileniyorum. Bir ara Sophie Kinsella çok okurdum o zamanlar
romantik komedi yazardım, sonra çok dramatik bir gif gördüm internette kanserle
ilgili ve mesela Sınırsız'a başlamam böyle oldu. Daha sonra Karantina'yı
yazmadan önce bir şarkı dinliyordum, şarkıda ''Yolun sonunda bir olmasaydık
anlamsızlaşırdı bütün bu macera.'' diye bir cümle duydum, ve bu beni ayakta
kalmaya çalışan bir arkadaşlık yazmaya itti.
➤Karantina kitabında espirili yaklaşımını kitapta
hissettiğimde çok iyi gelmişti. Çünkü benim için birazcık da olsa hissedilen
gerilim ve heyacanın espirilerle harmanlandığı romanlar katagorimdeJ Özellikle Adnan-Bihter
– Behlül üçgenini kullandığın detaylar çok güzeldi.
Hiç tarzını harmanlarken acaba bunu yapmasam mı ? diye
düşündüğün anlar oldu mu?
✨Aslında çok fazla olmadı, ben her türde yazmak istiyorum,
bir kitaba her türü katmak istiyorum. Tek harmanlamak istediğim konu kitabın
tamamen aşk üzerine olmaması oluyor her zaman. Mutlaka başka şeyleri ön plana
çıkarmaya çalışıyorum.
➤Sen aşık olsaydın Onur mu? Mert mi? Burak mı ?
✨Çok güzel bir soru! Onur’a aşık olurdum^^
➤Zeynep pasif görünümlü ancak çok baskın bir karakter. Mert
ya da Burakla olsaydı sence sonları ne olurdu JBenim fikrim : Burak sanırım Zeynep’i öldürürdü.
✨Mert’le olsaydı çok fazla sıkıcı bir ilişkileri olurdu, uzun sürerdi ama
monoton sıkıcı bir ilişkileri olurdu çünkü ikisi de çok stabil karakterler,
sakinler, uysallar. Burak’la olsaydı kesinlikle katılıyorum Burak Zeynep’i
öldürürdü! Çok seviyorlar birbirlerini ama çok zıtlar birbirlerine. İki türlü
de mutsuz son olurdu.
➤Herşey için çok teşekkür ederim aslında sana yönlendirmek
istediğim bir sürü soru var . Özellikle belirtmeliyim yıllardır pek çok yazar
tanıdım ancak yaşın ve konuşma şekli olarak benim aklımda güzel kalacak özel
kişilerden oldun . Kitaplamola ekibi olarak çok teşekkür ederiz bizi kırmayıp
etkinliğimize katıldığın için.
✨Asıl ben teşekkür ederim^^ Çok röportaj yaptım blog turlarıyla ama ilk defa kitabım hakkında bu kadar bilgili bloggerların turuna katılıyorum, sorulardan bile belli Karantina dünyasına girdiğiniz. Bir sonraki kitabımda da görüşürüz umarım😃
✨Asıl ben teşekkür ederim^^ Çok röportaj yaptım blog turlarıyla ama ilk defa kitabım hakkında bu kadar bilgili bloggerların turuna katılıyorum, sorulardan bile belli Karantina dünyasına girdiğiniz. Bir sonraki kitabımda da görüşürüz umarım😃
🌗🌖🌕🌔🌓
Söyleşimizin sonuna geldik .
Yorum için takipte kalmayı detaylı bilgiler ve diger ekip kızlarımın çalışmaları içinde Kitapla_Mola Tık.Tık.
Kitapla Molayı Karantiya aldık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder